Cándida is an lowly maid in Madrid, where she scrapes to get by and help her two useless sons, a junkie and a basket case. As her family situation goes from bad to worse, her travails inspire other people

Cándida es una asistenta mayor que ha aprendido a hablar pegando las frases de los otros y que siempre ha soñado con tener su propia casita, pero a la que la vida no ha parado de golpear de forma dramática y surrealista. Cándida conoce a Pablo, un joven periodista que presenta un telediario. La sencillez de Cándida, su amor por la vida y su tesón, constituyen el empuje que Pablo estaba esperando para recuperar a la persona que ama. Gracias a esta relación Cándida consigue, al fin, un trozo de tierra con su casa soñada, en Nueva York. Pero quizá tenga que renunciar a ella, igual que ha renunciado a todas las oportunidades que ha tenido a su alcance por permanecer junto a sus hijos. Ese es, según Cándida, el deber y el placer de una madre.

Candida, işe yaramaz iki oğluna bakabilmek için hizmetçilik yapan bir kadındır. Küçük oğlu Javi uyuşturucu bağımlısıdır. İşsiz gezmekte, gerek evden ve gerekse başka yerlerden çaldığı eşyaları satarak uyuşturucu bulmaktadır. Büyük oğlu Julian ise en son işinde sokak temizleyicisi olarak çalışmaktadır ve ciddi bir depresyon geçirmektedir. Candida ne kadar uğraşırsa uğraşsın oğullarını doğru yola sokamamaktadır.

Çeşitli yerlerde temizlik yaparak ailesinin geçimini sağlayan bu sevimli kadın bir gün ünlü bir haber spikeri olan Pablo Marsans’ın kullandığı araba tarafından ezilme tehlikesi atlatır. Çok fazla çalıştığı için karısı Monica’ya yeterli zaman ayıramayan Pablo elinden akıp giden güzelliklerin farkında değildir. Candida kendi ailevi durumu gittikçe kötüye giderken aynı zamanda bir şekilde hayatına girdiği insanlarında ilham kaynağı olmaya başlamıştır.