Μεταφράσεις 2
Αγγλικά (en-US) |
||||||
---|---|---|---|---|---|---|
Τίτλος |
All The Bliss Is Possible |
|
||||
Σλόγκαν |
— |
|||||
Επισκόπηση |
Studying engineering and dreaming to go abroad with the Erasmus project to leave behind his small town, Ali is going through a period of self-exploration, asking questions about life. His quiet life is stirred up upon his crush to Gülce, a singer at a folk music cafe. Gülce is a nursing student and to get by, she works as a caregiver to a lonely, elder man in one of the older neighbourhoods of the town. As Ali gets to know Gülce, he becomes involved in the old man’s story too. Ali goes on his search on the threshold of this encounter, asking a question to which he wouldn’t find an answer to: is any happiness possible? |
|
||||
|
Τουρκικά (tr-TR) |
||||||
---|---|---|---|---|---|---|
Τίτλος |
Bütün Saadetler Mümkündür |
|
||||
Σλόγκαν |
— |
|||||
Επισκόπηση |
Mühendislik öğrencisi Ali, okuduğu küçük şehirden ayrılarak Erasmus projesiyle yurtdışına çıkma hayalleri kurar. Bununla beraber kendisini tanımaya çalıştığı, hayata dair sorular sorduğu bir arayış sürecindedir. Sakin hayatı, türkü kafede solistlik yapan Gülce’den hoşlanmasıyla beraber hareketlenir. Bir hemşire adayı olan Gülce, yaşadığı maddi sıkıntılarını aşmak için Adapazarı’nın eski mahallelerinden birinde yaşlı ve yalnız bir adam olan Mevlüt’ün bakıcılığını yapmaktadır. Gülce’ye yakınlaşarak onu tanımaya başlayan Ali, Mevlüt’ün de hikâyesine ortak olur. Ali arayışını bu karşılaşmanın eşiğinde sürdürür, cevabını kitaplarda bulamayacağı bir soruyla beraber: Bütün saadetler mümkün müdür? |
|
||||
|