Kör düğüm olmuş bir aşk üçgeni, Bekir, Uğur ve Zagor. Bekir Uğur'a, Uğur Zagor'a, Zagor da serseriliğe aşıktır. Karşılığını bulamayan kalplere tutkun bu üç insanın yolu, tutkunun beslediği bir kaderle birbirine bağlanır. Uğur, Zagor'un hapisten çıktığı gece, mahallede işlenen bir cinayetin ardından ortadan kaybolur. Bu kayboluş, ilk başta Bekir'in umutsuz aşkından kurtulması için bir umut olsa da aylar sonra Zagor'un İzmir'de işlediği bir cinayet sonrası hapse girmesinin ardından Uğur'un mahalleye dönmesi ile Bekir için yıllar sürecek amansız bir kovalamaca başlayacaktır. Aşkının peşinde, kendini hiçe sayarak sürecek bu kovalamaca ile gururunu, benliğini, bütün kişiliğini yitirse de, bir tek şeyi, aşkın masumiyetini yitirmez.
Kocası Cemal’in Romanya’ya kaçak işçi olarak gitmesinin ardından evde giysi dikerek geçimini sağlayan Emine, bir giyim atölyesinde eski patronu Ziya ile karşılaşır. Ziya, Emine’nin durumunu görüp ona yardım eli uzatır; bu arada ikilinin arasındaki ilişkinin seyri de değişir. Ancak bir süre sonra Cemal, Romanya’dan döner. Üç kişinin de hayatı dönüşü olmayacak şekilde değişecektir.
Sevgilisiyle birlikte olduğu gece karısı ve küçük kızını trafik kazasında kaybeden Ahmet, “akıl-fikir işleri” yapan mühim bir şahsiyettir. Kimseyi umursamayan, hiçbir şeyin önünde eğilmeyen biri olarak bu trajik olaydan pek etkilenmeden yaşamına devam eder ama bir süre sonra, görünürde bir sebep olmaksızın kendinde ve yaşamında bazı değişimler olmaya başlar. Küçük terslikler, tuhaf aksilikler art arda gelmekte, çok sevdiği kadınlarla arası bozulmakta, hayat karşısında zorlanmakta ve kendisinden beklenmeyecek zafiyetler göstermektedir.
Namus cinayeti nedeniyle girdiği hapishaneden çıkan Yusuf amaçsız bir hayata sahiptir artık. İzbe bir pansiyon köşesinde yolu Bekir ve Uğur’la kesiştikten sonra hikayedeki tüm kişilerin hayatlarını derdinden sarsan hadiseler yaşanacak, herkes kendi masumiyetinin peşinden gidecek; bu seçimler de hepsinde derin yaralar açacaktır. Uğur güçlü bir hayat kadınıdır, Bekir ise ona saplantılı bir adam. Fakat Uğur'un gönlünde Zagor vardır.
Başarılı bir mühendis olan Harun, karısı Nilgün’ün kendisini aldattığını öğrenir. Ancak inanmak istemediğinden, ya da hala aşık olduğu güzel karısını kaybetmemek için önce bu durumla yüzleşmeyip, bildiklerini karısına söylemez. Ama zaman ağır ve acılı geçmektedir; belirsizlik dayanılır gibi değildir. Sonunda yüzleşmeye, karısına her şeyi itiraf ettirmeye karar verdiğinde uzun bir gece “sorgusu” başlar.
Akıllı bir adam kendine karşı acımasız değilse gururlu da olamaz. Muharrem, nefret ettiği ve edildiğini bildiği halde eski arkadaşlarının yemeğine kendisini zorla davet ettirir. Masum didişmeler ile başlayan yemek, giderek dumanlanan kafaların etkisiyle utanç dolu geçmişe doğru yol alır. Onlar hep birlikte, Muharrem tek başına olsa da kararlıdır. Pislik ya o gece temizlenecek ya da geberip gidecektir. Yoksa sonsuza kadar kurtulamayacaktır bu utançtan.
Babasının zoruyla nişanlanmak zorunda kalan Hicran evden kaçar. Hicran’ın zaten onu istemediğini düşünen Rıza, bu durumu önceleri pek umursamasa da durum giderek zoruna gitmeye başlar ve Hicran ile yüzleşmeye karar verir. Sadece bir kere gördüğü nişanlısının peşinden İstanbul’a gidip uzun sürecek büyük bir arayışa başlar.
Konu olarak gazetelerin üçüncü sayfalarında rastlayacağımız türdeki fiziksel ve ruhsal şiddet vakalarını işleyen film, çaresiz bir adamın başına gelen talihsizlikleri yansıtır. Figüranlık yaparak yaşamını idame ettiren İsa’nın bir yanlış anlaşılma sonucunda hırsızlıkla suçlanır, mafyanın peşine düştüğü İsa bir gün içerisinde çalınan parayı bir şekilde toparlamak zorundadır. İntihar etmekten başka bir çözüm yolu bulamayan İsa, o esnada çalan kapı ziliyle birlikte başka bir yola girer. Türk sinemasının özgün yönetmenlerinden Zeki Demirkubuz’un Masumiyet’ten sonra çektiği filmi Masumiyet gibi Altın Portakal’ı kazanmıştır ve yönetmenin kendine has üslubunu kanıtlar niteliktedir.
Fransız yazar ve düşünür Albert Camus’nun hayatın anlamını sorguladığı Yabancı adlı romanından esinle yazılan ve Efes Pilsen’in desteği ile çekilen film, iradesiz ya da iradesini kullanmayı reddeden bir gümrük muhasebecisinin öyküsünü anlatıyor. Yaşamın boş ve saçma olduğunu, her şeyin aynı kapıya çıktığını düşünen Musa, kendini olayların akışına bırakmış gitmektedir. Annesinin ölümüne dahi fazla aldırmaz. Hatta, onu sevdiği halde bir tür sevinç bile duyar bu ölümden. Hoşlanmadığı bir kızla sırf o istiyor diye evlenir. Ancak yine iradesizce verdiği bu karar, kaderin bile güç ve iradeler tarafından yazıldığı bir dünyanın eşiğine getirip bırakır onu. İki çocuğun ve bir annenin katledilmesinden sorumlu tutulmaktadır. Peki gerçekten suçlu mudur?
Kocası ile çoktan bitmiş bir evliliği zoraki sürdürme çabasında olan Tülay, bir gün hiç beklemediği bir olaya şahit olunca sarsılır. Oturduğu C Blok’un kapıcısının oğlu Halit ile hizmetçisinin, kocası ile kendisinin yatağında seviştiğine istemeden tanık olmak, Tülay’ın tutkudan ve aşktan uzak nasıl kupkuru bir hayat sürmekte olduğunu fark etmesini sağlar. Bu olaydan sonra bütün psikolojisi ve davranışları değişen Tülay, kendi içinde bilinçsiz bir arayışa girer. Fakat bu arayış, hem kendisi için hem de çevresindeki insanlar için çok fazla risk barındırmaktadır. Türk Sinemasının en önemli ve başarılı yönetmenlerinden biri olan Zeki Demirkubuz’un ilk çalışması olan C Blok, yönetmenin ilerki yıllardaki filmleri ile ilgili pek çok ipucu barındırıyor.
Gülün Bittiği Yer, 12 Eylül Dönemi ile ilgili filmdir. Yaklaşık bir hafta bile sürmeden sansürlenip toplatılmıştır. 12 Eylül Darbesini ve o zamanlarda yapılan işkenceleri anlatan filmde gözaltına alınıp günlerce süren işkence seanslarından sonra suçlu olmadığı anlaşılarak serbest bırakılan bir gencin dramı anlatılıyor. Genç, serbest bırakıldıktan sonra, trenle kasabasına dönmektedir. Bu geri dönüş sırasında "geri-dönüşlerle" (flash-back) delikanlının nişanlısı ile tanışmasından serbest bırakıldığı güne kadar yaşadıkları gösteriliyor. Genç, işkence sırasında kendisini kaybettiğini hatta erkekliğinin de elinden alındığına inanmaktadır. Bu yüzden nişanlısına dönmekten korkmaktadır.