Kırk yaşındaki Andy halen cinsel ilişki yaşamamıştır. Oysa hayatının diğer kısımları gayet başarılı bir biçimde devam etmektedir. Elektronik mağazasında çalışmaktadır. Çizgi roman koleksiyonuna sahiptir. Zevkle döşenmiş bir evde yaşar ve iyi arkadaşları vardır. Bir gün arkadaşları Andy’nin yegane sorunu olan şu seks meselesini çözmeye karar verirler. Ona ellerinden geldiğince destek vererek kendine güvenmesini sağlamak için uğraşırlar. Andy uzun süre bunlardan etkilenmez ta ki 3 çocuk annesi Trish ile karşılaşana dek. Arkadaşları nihayet amaca ulaştıklarını düşünürlerken ikilinin, ilişkilerine “seks yok” kuralı koyarak başladıklarını öğrenirler.
Film, bir kumarbaz ve eski asker olan William Tell'in hikayesini anlatıyor. Tell, yalnızca kartlarla oynamak istiyordur. Ancak kumarhanedeki hükümdarlığı Cirk geldiği zaman alt üst olur. Genç ve hırslı bir adam olan Cirk, William Tell'den yardım isteyecektir. Tell, Cirk ile ortak çıkarları olabileceğini düşünür. İkili birlikte kumar finansmanı La Linda'dan destek almaya başlarlar ve birlikte bir kumarhaneden diğerine gitmek üzere yollara düşerler. Tell, bir anda kendini karanlık geçmişine dönmüş olarak bulacaktır.
The Grand is in the tradition of improvisational comedies like Best In Show and This Is Spinal Tap. The story is set in the world of professional poker and follows six players who reach the final table of the world’s second most famous high stakes tournament, the Grand Championship of Poker.
A naive traveler in Laredo gets involved in a poker game between the richest men in the area, jeopardizing all the money he has saved for the purpose of settling with his wife and child in San Antonio.
Six different writers wrote a scene each of this romantic comedy featuring the marriage and turbulent relationship of Joseph and Sarah, with Joseph's best friend Frank trying hard to cope with letting the love of his life marry his best friend.
When Joan Boothe accompanies husband-reporter David to Las Vegas, she begins gambling to pass the time while he is doing a story. Encouraged by the casino manager, she gets hooked on gambling, to the point where she "borrows" David's expense money to pursue her addiction. This finally breaks up their marriage, but David continues trying to help her.
İdealist, acemi bir Chicago otel görevlisi, ünlü çete reisi Tom Reece tarafından Meksika'ya sığır gütme gezisine götürülür; ancak kovboy hayatının beklediği gibi olmadığını keşfeder.
Gangster olan Bebek Yüzlü Martin, Doğu Yakasında gençliğinin geçtiği yerlere geri döner. Ne yazık ki bu dönüş onun için sadece bir hayal kırıklığı olacaktır çünkü annesi onu bir katil olarak görmektedir ve çocukluk aşkı fuhuşa düşmüştür...
To fully appreciate the western comedy The Marshal's Daughter, one must be aware that its star, a zaftig, wide-eyed lass named Laurie Anders, was in 1953 a popular TV personality. A regular on The Ken Murray Show, Anders had risen to fame with the Southern-fried catchphrase "Ah love the wi-i-i-ide open spaces!" Striking while the iron was hot, the entrepreneurial Murray produced this inexpensive oater, which cast Anders as Laurie Dawson, the singing daughter of a U.S. marshal (Hoot Gibson). Teaming with her dad to capture outlaw Trigger Gans (Bob Duncan), Laurie briefly disguises herself as a masked bandit. Amidst much stock footage from earlier westerns and a plethora of lame jokes and dreadful puns, The Marshal's Daughter is a treat for trivia buffs, featuring such virile actors as Preston S. Foster, Johnny Mack Brown, Jimmy Wakely and Buddy Baer as "themselves."
Three inner-city losers plan a robbery of a valuable coin in a seedy second-hand junk shop.
Dedektifliğe yeni terfi eden polisimiz Stan Jeter, Indiana’da geleneksel hale gelmiş ritüeli yerine getirmek için işlerinde en iyi dedektiflerin oluşturduğu bir grupla poker oynamaya gider. Poker masasında eski dedektifler geçmişteki yaşadıkları olayları anlatırlar. Yeni dedektifimiz oyun masasından kalktığında acımasız bir psikopat tarafından yakalanıp gözlerden ırak bir bodrum katında hapsedilir. Hem kendini hem de kendisiyle birlikte hapsedilmiş genç kızı kurtarabilmesi için poker masasında dinlediği hikayeleri kullanarak kiminle karşı karşıya olduğunu bulmak zorundadır.
A high-ranking Polish politburo member is banished from the party, and must find out why. Set in 1979 Poland before the Solidarity events.
Ko Chun is an extremely talented and well known gambler. On the eve of a big confrontation with a famous Singaporean gambler, Ko walks into a trap set by Knife, an avid but a so-so gambler, meant for an Indian neighbour. Struck on the head, Ko suffers from amnesia and regresses to a child-like state. Knife takes care of Ko and begins to exploit Ko's gambling talents.
Bir bankada sıradan bir memur olarak çalışan Arvid, aniden silahla içeri girip bankayı soymaya kalkan bir hırsızı bayıltıp soygunu önler ve kahraman olur. Ancak iki gün sonra hırsızın karısı, evine gelip onu azarlar. Çünkü kocası -yani hırsız- aslında çok iyi biridir ve tüp bebek yapmak için, sadece ihtiyaçları olan parayı bankadan çalmak istemiştir. Kadının durumuna çok üzülen Arvin, azılı bir suçlu olan ağabeyi ile beraber, bir para nakil aracını soyar. Başarılı geçen bu soygun, onların ilk işleri olur. Artık soygunlardan ellerine geçen paraları, aynı Robin Hood hikayesindeki gibi ihtiyaç duyan kişilere dağıtmaya başlarlar. Derken işler tersine döner ve bir soygun sırasında ölümle burun buruna gelirler.
Meil Simon, sıradan insanların gündelik yaşamlarındaki büyük mizahı bulup ortaya çıkartmakta gerçek bir dahi. İki boşanmış adamın New York'ta bir apartman dairesini paylaşmaya karar vermesinde olduğu gibi. Her ne kadar Jack Lemmon ve Walter Matthau gibi iki Oscarlı oyuncuyu bir araya getirmekte garipsenecek bir yan yoksa da Garip Bir Çift'in odak noktası bu ikili. Bu iki emekli adam, spontan gelişen tüm olaylarda bütün muzipliklerini gösteriyorlar. Aşırı titiz Felix rolüyle Lemmon, aslında temizlik hastalığının deliliğe ne denli yakın olduğunu gösteriyor bize. Buna karşılık Oscar rolünde Matthau ise tüm hırsını ve öfkesini bir kasırga hızıyla dağıtabildiği düzenli bir odadan çıkarabilmektedir. Zeka pırıltılarıyla dolu muhteşem bir komedi.
Four friends discover and accidentally kill a burglar -- who may not be alone -- in the kitchen during their weekly poker night.
Galler Dağlarının tepesinde bulunan eski bir çiftlik evinin tadilatını üstlenen beş inşaat işçisi, aristokrat bir ev sahibinin dolandırıcılığıyla karşı karşıya kalır. Yaşanan gerginlikle işler kontrolden çıkar. Gerilim artarken işçiler ahlaki bir çıkmazın içine sürüklenirler. Karanlık sırların ve beklenmedik tekliflerin ortaya çıktığı bu olaylar silsilesi, grup üyelerini zorlu bir mücadeleye sokar.
Sam the white-washer pines for the affluent Lindy, but she has dumped him in favor of another. Sam finds a large sum of money, and goes to New York to enjoy a shopping spree, buying new clothes, jewelry and a car with a driver. Back home, Lindy flips for Sam and his newfound wealth, and dumps the rival. Sam throws an engagement party where he indulges in a friendly game of cards with his former rival and another man, who unbeknownst to Sam, is a card shark.
After receiving a death sentence, Tak-woo decides to spend the rest of his life earning money to support his family. One day during delivery, he accidentally encounters hold 'em poker and asks for help from Yeong-seo, the owner of the club. Tak-woo challenges the infamous Chairman Kang, but in the end, he loses everything and collapses horribly... A man who has lost neither money nor pride, stakes the rest of his life for revenge!
Klasik Amerikan sinemasını ve Westerni sevenler, Anthony Mann'ın, John Ford'un hemen yanına konması gereken bir usta olduğunu bilirler. Bu film, iki düşman kardeşin öldürülmüş bir baba ve çalınmış çok değerli bir eski silah çerçevesinde gelişen mücadelesini anlatır. Bu şiddet yüklü intikam öyküsünün sinema tarihi açısından önemi, Mann'ı ilk kez James Stewart'la buluşturmasıdır.