Forrest Gump, zeka seviyesi 75 olan bir erkeğin hayatını ele alıyor. Zeka seviyesi nedeni ile devlet okullarına girmekte bile zorlanan Forrest Gump zamanla akla mantığa uymayan başarılara imza atıyor. Her ne kadar zeka seviyesi düşük olsa da fiziksel olarak son derece sağlam olan Forrest Gump, zamanla gelişen olaylar zincirinde bizi hayal edemeyeceğimiz bir dünyaya götürüyor.
Paul Schrader, Master Gardener / Usta Bahçıvan’ın (2022) ardından yönettiği yıldızlarla dolu yeni filminde yine manevi kurtuluş arayan bir adamın karanlık geçmişine ışık tutuyor. Schrader’ı American Gigolo’dan 44 yıl sonra Richard Gere ile yeniden bir araya getiren filmde Gere, hayatının son demlerini yaşayan belgeselci Leonard Fife’ı canlandırıyor. Ünlü olduğu kadar tartışmalı belgeselci Fife, eski öğrencilerinden birine son bir röportaj vererek hayatı hakkındaki tüm gerçekleri anlatmaya karar veriyor. Durumdan habersiz eşinin ve kameraların önünde filme alınan bu itirafnamede Fife, Vietnam savaşı sırasında askerden kaçarak ABD’den Kanada’ya gittiğini açıklıyor. Fife’ın gençliğini Jacob Elordi canlandırıyor.
Yönetmen Stanley Kubrick, Full Metal Jacket filminde savaşın ve askerliğin, insanların duygularını nasıl yok ettiğini gün yüzüne çıkarıyor. 18 yaşındaki acemi bir askerin gözünden, acemi askerlerin Deniz Kuvvetleri'ndeki ilk günlerinden başlayarak nasıl insani duygularının yok edildiğini ve bireysellikten çıkarılıp Deniz Piyadesi olarak nasıl tekrardan yaratıldıklarını anlatıyor. Film, 1968 yılında Vietnam harekatı için yetiştirilen askerlerin ruhlarında bıraktığı zarar ve savaşın nasıl insanlık dışı bir şey olduğunu açığa çıkartıyor. Gustav Hasford'un "The Short-Timers" isimli romanından uyarlanmıştır.
Chris Taylor, genç ve idealist bir Amerikalı'dır, ve çok geçmeden Vietnam'da sadece Viet Cong'larda değil, aynı zamanda içinde büyüyen korku, fiziksel bitkinlik ve gitgide artan kızgınlığıyla da savaşmak zorunda olduğunu anlar. Taylor'ın iki kumanda komutanı düşman ve kendi aralarındaki iki savaş net bir çizgi çizmektedir, ama çelişkiler, kaos ve nefret Taylor'ın içine işler, inançlarını boğar ve duyularını insanın en yüksek tuttuğu değer olan hayata karşı hissizleştirir...
New England'daki bir hazırlık okulunda çalışan, kimsenin sevmediği huysuz bir öğretmen, gidecek yeri olmayan birkaç öğrenciye nezaret etmek için Noel tatili boyunca okulda kalmak zorunda kalır. Birkaç gün sonra okulda kalan tek öğrenci, 15 yaşındaki zeki ve baş belası Angus ve oğlunu Vietnam’da yeni kaybetmiş olan okulun şef aşçısı Mary ile beklenmedik bir bağ kurar.
1971'de Pentagon belgeleri etrafında dönen gerçek olaylardan esinlenilmiş bir yasal süreci konu alan filmde, Washington Post çalışanları editör Ben Bradlee (Tom Hanks) ve yayıncı Kay Graham (Meryl Streep), ordu analisti Daniel Ellsberg tarafından yazılan ve sızdırılan Pentagon belgelerini yayınlama kararı alırlar. Belgelerin, Johnson yönetiminin Vietnam Savaşı'nda ABD askerlerinin rolü hakkında kamuoyuna ve kongreye yalan söylediğini, Nixon yönetiminin gizlice savaşı tırmandırdığını ortaya koymaları büyük skandal yaratır. Nixon yönetimi The Post'un bunları yayınlamasını durdurmaya çalışır ve ABD Savunma Bakanı Yardımcısı William Rehnquist davayı Yüksek Mahkeme’ye sunar. Belgelerin yayınlanabilmesi ve özgür basın kavramının korunabilmesi için gazete ile ordu arasında büyük bir hukuk mücadelesi verilecektir.
Yönetmenin kurguladığı Final Cut versiyonu ile izleyici karşısına çıkan film, Vietnam'da görev alan bir Amerikan askerine verilen görev sonrasında yaşananları konu ediyor. Yüzbaşı Benjamin Willard, zorlu bir görevle karşı karşıyadır. Willard'dan, Vietnam Savaşı sırasında ordu emirlerini görmezden gelip kendisini tanrı ilan eden özel tim albayını öldürmesi istenir. Willard, gizli görevi yerine getirmeye çalışırken kendisini zorlu durumlarla karşı karşıya bulur.
Amerikan başkanı Kennedy'nin tartışmalı suikastı ardında onlarca sanık ve komplo teorisi bırakır. New Orleans bölge savcısı Jim Garrison ise, Başkan John F. Kennedy suikastıyla ilgili yürüttüğü soruşturma ile olayın ardında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya kararlıdır.
A secret, passionate affair happens in the summer of 1969 between Colonel Jin Pyeong, trapped in a loveless marriage with Soo Jin, and Jong Ga Heun, the Chinese-Korean wife of Captain Kyung Woo Jin.
The Greatest Beer Run Ever, 1967 yılında Vietnam’daki Amerikan askerlerine destek mesajları ve bira götürmek üzere New York’tan yola çıkan John “Chick” Donohue’nün öyküsünü anlatıyor. Amerika’da 60’ların savaş karşıtı protestoları arasında Vietnam’daki Amerikan askerlerine destek vermek isteyen Chick, Amerikan birası ile doldurduğu sırt çantası ile birlikte bir yük gemisine atlar ve Vietnam’a doğru yola çıkar. Tet Saldırısı’nda Kuzey Vietnam güçleri tarafından yakalanan Chick aylarca Saigon’da mahsur kalır.
Karanlık geçmişleri olan 7 yabancı farklı yerlerden, farklı hikayelerle yola çıkmışlardır. Sonunda hepsi Tahoe Gölü’ndeki yıkık bir otel olan El Royale Oteli'nde bir araya gelirler. Hepsinin birbirinden sakladıkları ve geçmişe gömmeye çalıştıkları önemli sırları vardır. Bu gece her şeyin sonudur ve onların geçmişleriyle yüzleşip kendilerini kurtarabilmeleri için son bir şansları vardır. Geçmişin acı verici yaralarına rağmen bunu yapabilecekler midir?
Eski bir Vietnam gazisi olan John Rambo, terhis olduktan 7 yıl sonra yürüyerek geldiği bir kasabada biraz dinlenip karnını doyurmak ister. Ancak kasabanın şerifi, Rambo'yu hoş karşılamaz ve kasabadan ayrılmak istemeyen Rambo'yu tutuklayıp karakola götürür. Karakolda gördüğü işkenceler sırasında aklına savaşta yaşadıkları gelen Rambo kendini kaybeder ve kasabanın yakınındaki ormanlık alana kaçar. Peşindeki güvenlik güçlerinden kurtulmak için gördüğü eğitimi uygulamaktan başka şansı olmayan Rambo'nun eski Yeşil Bereli olduğunu öğrenen polis kuvvetleri ise eski komutanı Albay Samuel Trautman'dan yardım isteyecektir.
İlk filmde yaşanan olayların üzerinden üç yıl geçmiştir. Vietnam savaşından sonra bir grup Amerikan askerinin Vietnam'da esir olarak bırakıldığı haberleri basında yer almaya başlayınca eski ABD Ordusu askeri John Rambo, eski komutanı Albay Sam Trautman tarafından hapishanede ziyaret edilir. Hükümet, bu haberlerin doğrulanması için özgürlüğü karşılığında Rambo'nun yardımını istemektedir. Görevi kabul eden Rambo, yapılan plana göre düşmanla sıcak temasa girmeden sadece bilgiyi doğrulayıp ülkesine geri dönecektir. Ancak işler planlandığı gibi gitmeyip kendi ülkesi tarafından ihanete uğrayınca Rambo, tekrar geldiği bu cehennemden kendi olanakları ile kurtulmaya çalışacaktır.
Liverpool'dan yola çıkıp kayıp babasını aramak üzere New York'a giden Jude, yolunun Lucy ile kesişmesi üzerine, kendini savaş karşıtı protestoların ve rock'n roll temelli bir hayatın ortasında bulur. Jude'un kardeşi Max'in Vietnam'a gitmesi çifti üzerinde dolaştıkları pembe buluttan indirip başka gerçekleri keşfetmeye zorlar. Bu gerçekler dünyaya bakış açılarını değiştirecektir. Beatles'ın 33 şarkısından yola çıkılarak hazırlanmış bir aşk hikâyesi. Yapım klasik romantik filmlerin izinden gitmek yerine; aşkın gözüyle düzeni sorguluyor.
Ünlü radyo Dj’i Adrian Cronauer, askeri radyoda Dj’lik yapması için Saigon’a getirilir. Sabahın erken saatlerinde yayın yapan Cronauer, “Günaydın Vietnam” sözleriyle açtığı programını dinleyen askerlere eğlenceli dakikalar yaşatır. O güne kadar son derece sıkıcı yayın yapan radyo, Adrian’ın mizah anlayışı ve hippi tavırlarıyla kökünden değişir. Bu yeni durumdan oldukça memnun olan askerler, savaşla ilgili herhangi bir kötü haberin yayınlanmadığı bu programda, Adrian’ın sayesinde uzun zamandır sahip olmadıkları mutluluk ve morali bulurlar. Savaşın acımasızlığını göstermeden, bir radyo yayını sayesinde askerlerin nasıl iyimser bir şekilde etkilenebileceklerini gösteren Günaydın Vietnam, savaşa dair son derece eğlenceli bir yapım. Adeta bu rol için yaratılmış gibi duran Robin Williams, buradaki rolüyle de Oscar’a aday olmuştu.
Film, 18 Ağustos 1966’da Güney Vietnam’ın Long Tan adlı bölgesinde, 108 deneyimsiz askerin, 2.500 Vietkong ve Vietnam askerinden oluşan düşman kuvvetini durdurmak için verdiği savaşı konu alıyor. Cephaneleri tükenmekte olan 108 Avustralyalı ve Yeni Zelandalı asker gittikçe daha çok kayıp vermeye başlar. Belirsiz bir gelecekle karşı karşıya olan askerler, birbirlerinden güç alarak savaşı kazanmaya çalışır.
Film, Pentagon görevlisi Scott Huffman'ı temel alıyor. Huffman ve karşısındaki bürokratlar arasında, Vietnam'da Amerikan askerlerinin hayatını kurtarmak için canını feda eden Hava Kuvvetleri doktoru William Pitsenbarger'ın Onur Madalyası için mücadele veriliyor. Huffman madalyanın doktorda kalması için mücadele ederken, bürokratlar ise madalyayı geri almak istiyorlar.
Filmde, ölü liderlerinin cesedini ve vaat edilen gömülü hazineyi aramak için Vietnam'a dönen Paul, Otis, Eddie ve Melvin adında dört Afro-Amerikan savaş gazisinin hikayesi anlatılıyor.
On yıldan fazladır Rhodes hayatını Vietnam'da kayıp listesinde yer alan oğlunu aramakla geçirmektedir. Bilgi almak için hükümete yaptığı sayısız başvurudan bir sonuç alamamasıyla sorununu kendisi çözmeye karar verir. Teksaslı bir petrol zengininin mali desteği ve oğlunun beş arkadaşının yardımlarıyla Rhodes kendisini inanılmaz bir mücadele ve hedef için hazırlamaya başlar. Haftalar süren gerilla eğitiminden sonra ekip son bir savaş için Vietnam'a gitmeye hazırdır.
The Herlihys are a working class family from Chicago whose three children take wildly divergent paths: Brian joins the Marines right out of High School and goes to Vietnam, Michael becomes involved in the civil rights movement and after campaigning for Bobby Kennedy and Eugene McCarthy becomes involved in radical politics, and Katie gets pregnant, moves to San Francisco and joins a hippie commune. Meanwhile, the Taylors are an African-American family living in the deep South. When Willie Taylor, a minister and civil rights organizer, is shot to death, his son Emmet moves to the city and eventually joins the Black Panthers, serving as a bodyguard for Fred Hampton.